Öncelikle kendi web sitemde atölyeme pek yer vermediğim için bu satırları yazma gereği duydum. Minik ama büyüyen ve gelişen bir hayalden başlasak daha iyi olur sanırım! İstanbul’a geleli 1 yıl oldu bu süreç boyunca 2 ayrı işte çalıştım. Pandemi sürecinde kritik bir karar verip 19 Eylül 2020 tarihinde Yumselseramik atölyemi Beylikdüzü’nde açtım. Yumselseramik atölyesindeki eğitim ve üretim anlayışının önceliğini her zaman spesifik bir bakış açısı yakalayacak ve egitimi eksiksiz, üretimi ise yenilikçi olacak şekilde başlattım. 1 yılda tam 60 farklı tasarım yaparak bugünki ürettiğim Yumselseramik imzasını taşıyan ürünlerimi ortaya çıkardığımda, bu süreçte şunu anladım ki yapılan tasarımlar ve ürünler benim kendi yolumu bulmamı sağladı. 2 sene içinde iyi sonuçlar elde etmiş miyim dir? Buna siz karar verin! Egitimlerimiz ise bilgiyi gizlemek ile değil öğretmek prensibin de ilerlemesini öncelik kıldım ve şunu farkettim ki birçok atölyedeki bilgi aktarımları zayıf ve eksik kalmış, bunları bizzat kendi öğrencilerimden duyarak bu kanıya vardım.

Atölyedemdeki işleyiş durumuna da gelirsek “günlük ve aylık olmak üzere 2 ayrı şekilde egitimlerimiz oluyor” bu süreçte ise ilk 1 ay teknik bilgiler sonrasında ise pratik işleyiş ve öğrencilerin kendi iç dünyasına yolculuk yapmalarında yardımcı oldum. Öğrencilerimden benim tek beklentim ise atölyemde kendilerini bulmaları, onlara seramiğim serüvenini başlatan hocalarının, her zaman onları destekleyeceğini bilmeleri ve mutlu olmalarını sağlamak çünkü bende onlar sayesinde büyüdüm, öğrendim ve yine yeni adımlar da atarak porselen üretimlerimi gerçekleştirdim. Sanatsal işlerimi üretecek zamanlar yaratmaya, bu yoğun işleyişten sıyrılmaya çalışarak kendi iç dünyamı yansıtma olanağı beni de bu yazılara ve çalışmalara sürükledi.